bugün

entry'ler (7)

okan bayülgen sendromu

ayar yeme * korkusundan, peşinen karşıt görüşteki insanlara ''ibne'' demiş bireyin tespiti. *

severus snape

''gerçek hayatta bunun gibi bir adam olsa nasıl olurdu acaba?'' diye saçma sapan hayallere dalma ve bu hayellerden bir türlü kurtulamama sebebim.

--- son kitabi okumayanlar bakmasin ---

şimdi bir insan var ki; hayatı boyunca aşık olduğu tek kadının, istemeyerek de olsa bir yerde ölümüne neden olmuş. günahı kadar sevmediği james potter ve oğlundan kurtulup lily'yi eskiden olduğu gibi, tekrar kazanabilmek için en güvenilmeyecek insana, voldemort'a güvenmiş yaşamı boyunca yapabileceği en büyük hatayı yapmış. kısacası uğruna sonradan da olsa birçok şeyden vazgeçeceği kadın, oğlunu korumak uğruna kendini feda edince vicdan azaplarının en büyüğünü tatmış, voldemort'a içten içe kin gütmeye başlamış.

buraya kadar ''oh daha beter olsun inşallah'' diyenler olacaktır. ama adamımız daha sonraları pişman olmuş, voldemort'un attığı bu kazığı kabullenip pısık oturmamış, onunla o sıralarda boy ölçüşebilecek yegane kişi olan dumbledore'a gidip derdini anlatmış ve çok geç de olsa iyi tarafa geçmiş.

buradan sonra ''kendisi'' için asıl zor olan şeyi yapmak zorunda kalmış. nefret ettiği adamın, ama aynı zamanda aşık olduğu kadının çocuğunu korumak. tiksindiği ve babasının küçük bir kopyası olarak gördüğü harry'nin arkasını toplamak. ki dumbledore'dan, bu işi üstlendiğini kimseye söylememesi için söz istemesi harry'den ne kadar nefret ettiğini açıkça ortaya koyuyor.

ve 7 sene boyunca kimseye çaktırmadan en olmadık zamanlarda ve yerlerde çocuğa ve arkadaşlarına yardım ediyor adamımız. herkesin ondan nefret etmesine, arkasından olmadık şeyler söylemesine hiç aldırmıyor. ona göre önemli olan çocuğun yaşamasını sağlamak. böylece harry vakti gelince voldemort'u öldürüp lily'nin öcünü alabilecek.

tabi bunları yaparken de o keskin zekasını kullanıp voldemort'un ona güvenini hiç sarsmıyor. bu güven uğruna, yaptıkları plan doğrultusunda onun yaşamına yön veren dumbledore'u bile öldürüyor. bana göre oldukça beyinsiz olan harry bu olaydan sonra zaten nefret ettiği bu adamı öldürmeyi kafasına koyuyor. dumbledore'un ''snape'e güveniyorum'' demesine rağmen..

son kitapta ise gerçekler gün ışığına çıkıyor. kitaba harry'nin gözünden değil de tarafsız bakabilen her insanın hiç de zorlanmadan görebileceği o gerçekler. aslında bu yalnız prens; fedakarlığın ve sadakatin doruk noktalarında yaşamış, küçüklüğünden beri aşık olduğu insan için kimsenin yapmayacağı ya da yapamayacağı şeyleri göze almış ve bunun mükafatını da harry'nin kıçı kırık bir slytherin'in en cesur adamıydı cümlesiyle almıştır.

bana göre bunca haksızlığa rağmen ''gerçek aşk''ın nasıl bir şey olduğunu herkese göstermiş, ölürken de bir çok insanın hayatı boyunca unutamayacağı bir sahneye imzasını atmıştır bu kanca burunlu.

harry'den kendisine bakmasını isteyip, annesinden aldığı o yeşil gözlere son bir kez bakarak göçmüştür. ölürken bile sevdiği kadını düşünmek. ölümden korkmamak. yaşamını bir kişiye adamak..işte sadece buradaki samimiyet ve duygu yoğunluğu bile ölümsüz ve ulaşılmaz yapıyor bu adamı benim gözümde.

--- son kitabi okumayanlar bakmasin ---

kısacası benim için çok iyi bir serinin kuşkusuz, en azametli insanıdır snape..

harry potter and the deathly hallows

ciddi ciddi biten seri. biten serinin son kitabı.

kitabın kapağını kapattıktan ve şöyle bir olanları düşündükten sonra insan kendisini bir boşlukta hissediyor böyle. acaip bir his. bir gün bitebileceği düşünülmemişti belki de. çok üzücü. derste öğretmen konuşurken gizli gizli matematik defterinini altından okunurdu bu. sınıftan atılmak göze alınırdı. bittikten sonra da arkadaşlarla oturulup üzerinde yorumlar yapılırdı saçma sapan teoriler yürütülürdü. 10 senedir büyük bir heyecanla kitapçılara koşmaktı. ''snape kötü değil layn!'' diye sevilen karakteri savunmaktı. küçük bir veletken arkadaşlığın ne demek olduğunu anlamaktı. gücün her şey olmadığını, sevginin ise çok gerekli olduğunu öğrenmekti. sona doğru ise kısmet, ''gerçek aşk''ın ne demek olduğunu öğrenmekmiş..

ama şimdi her şey bitti..

j.k. rowling öyle bir dünya yaratmış ki okuyucusuna, anlaşılan oradan kopup gerçek hayata dönmek oldukça zor olacak. aslında kim ister ki geri dönmek..

tavşan besleyene kılavuz

kediler gibi dört ayağının üzerine düşer mi acaba bu hayvan diye merak edip havaya fırlatmaya falan kalkmayın. bacakları kırılıyor zavallının. sonra üzülürsünüz ben manyak mıyım lan diye.

psikolojisi bozuk muhabbet kuşu

tatile çıkarken akrabaya veya komşuya bırakılan kuştur.tatilden dönülüp geri alındığında tepkisini ortaya koyup bir kaç gün gıkı çıkmaz.sonradan alışır eski bıcır bıcır öttüğü günlere geri döner.

küfür olmayan ama küfür etkisi yaratan sözler

-o elindeki salata çatalı. onun bir üstündekini alacaksın canım. * *

memur çocuğu olmak

akranlarına göre daha ağırbaşlı olabilmek ve kötü durumlar karşısında soğukkanlı kalabilmek. * *