bugün
- kurtlar vadisi pusu rezaleti11
- aleyna tilki nin annesi13
- cengiz ünder'in bıyığı13
- sophie dee'nin memeleri10
- icardi19058
- yigitzsche12
- ölmeye karar vermek19
- erdal beşikçoğlu'nun işçilerle yemek pr çalışması10
- mehmet şimşek'in türk milletine yerel halk demesi17
- icardi1905 silik olsun kampanyası14
- sağlıklı cinsel bir yaşamım var neden konuşuluyor12
- erdal beşikçioğlu'nun öğle yemeği21
- motorcu fırlama hafif demir demirkan tarzı yazar15
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri10
- anın görüntüsü16
- 18 nisan 2024 fenerbahçe olympiakos maçı63
- sexting haram mıdır23
- assembly kodu14
- iremga8
- fenerbahçe taraftarı9
- ezgi mola9
- annem baban uğur dündar dedi9
- kuva'i milliye ne ise hamas da o dur21
- erken seçim11
- junkman12
- ali koç8
- fenerbahçe14
- arda güler16
- altıncı filoya karşı namaz kılmak12
- uludağ sözlük discord grubu10
- yazarların en rum özelliği21
- erdoğan'dan sonraki başkan20
- ismail kartal19
- konstantinos tzolakis9
- sözlük kızlarının elleri şuan napıyor sorunsalı10
- sadece sennn13
- türkiyede bütün yiyecek fiyatları aşırı fahiştir17
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti12
- eybırın manyağı kıskanması14
- kadın ayağı kokusu11
- evlenmek istememek ama yalnızlıktan da sıkılmak10
- erkeklerin bir kere küsünce geri barışmaması18
- flörtlerinizin ortak özellikleri21
- beni seviyor musunuz8
- görümceniz sizi engellese ne yaparsınız13
- çok fazla çirkin erkek olması11
- anksiyete psikolojik değil fizyolojik bir sorundur11
- bacaklarımdan tahrik olan kız olduğunu sanmıyorum14
- yazarlardan parfüm önerileri14
- letthe8
entry'ler (7)
''gerçek hayatta bunun gibi bir adam olsa nasıl olurdu acaba?'' diye saçma sapan hayallere dalma ve bu hayellerden bir türlü kurtulamama sebebim.
--- son kitabi okumayanlar bakmasin ---
şimdi bir insan var ki; hayatı boyunca aşık olduğu tek kadının, istemeyerek de olsa bir yerde ölümüne neden olmuş. günahı kadar sevmediği james potter ve oğlundan kurtulup lily'yi eskiden olduğu gibi, tekrar kazanabilmek için en güvenilmeyecek insana, voldemort'a güvenmiş yaşamı boyunca yapabileceği en büyük hatayı yapmış. kısacası uğruna sonradan da olsa birçok şeyden vazgeçeceği kadın, oğlunu korumak uğruna kendini feda edince vicdan azaplarının en büyüğünü tatmış, voldemort'a içten içe kin gütmeye başlamış.
buraya kadar ''oh daha beter olsun inşallah'' diyenler olacaktır. ama adamımız daha sonraları pişman olmuş, voldemort'un attığı bu kazığı kabullenip pısık oturmamış, onunla o sıralarda boy ölçüşebilecek yegane kişi olan dumbledore'a gidip derdini anlatmış ve çok geç de olsa iyi tarafa geçmiş.
buradan sonra ''kendisi'' için asıl zor olan şeyi yapmak zorunda kalmış. nefret ettiği adamın, ama aynı zamanda aşık olduğu kadının çocuğunu korumak. tiksindiği ve babasının küçük bir kopyası olarak gördüğü harry'nin arkasını toplamak. ki dumbledore'dan, bu işi üstlendiğini kimseye söylememesi için söz istemesi harry'den ne kadar nefret ettiğini açıkça ortaya koyuyor.
ve 7 sene boyunca kimseye çaktırmadan en olmadık zamanlarda ve yerlerde çocuğa ve arkadaşlarına yardım ediyor adamımız. herkesin ondan nefret etmesine, arkasından olmadık şeyler söylemesine hiç aldırmıyor. ona göre önemli olan çocuğun yaşamasını sağlamak. böylece harry vakti gelince voldemort'u öldürüp lily'nin öcünü alabilecek.
tabi bunları yaparken de o keskin zekasını kullanıp voldemort'un ona güvenini hiç sarsmıyor. bu güven uğruna, yaptıkları plan doğrultusunda onun yaşamına yön veren dumbledore'u bile öldürüyor. bana göre oldukça beyinsiz olan harry bu olaydan sonra zaten nefret ettiği bu adamı öldürmeyi kafasına koyuyor. dumbledore'un ''snape'e güveniyorum'' demesine rağmen..
son kitapta ise gerçekler gün ışığına çıkıyor. kitaba harry'nin gözünden değil de tarafsız bakabilen her insanın hiç de zorlanmadan görebileceği o gerçekler. aslında bu yalnız prens; fedakarlığın ve sadakatin doruk noktalarında yaşamış, küçüklüğünden beri aşık olduğu insan için kimsenin yapmayacağı ya da yapamayacağı şeyleri göze almış ve bunun mükafatını da harry'nin kıçı kırık bir slytherin'in en cesur adamıydı cümlesiyle almıştır.
bana göre bunca haksızlığa rağmen ''gerçek aşk''ın nasıl bir şey olduğunu herkese göstermiş, ölürken de bir çok insanın hayatı boyunca unutamayacağı bir sahneye imzasını atmıştır bu kanca burunlu.
harry'den kendisine bakmasını isteyip, annesinden aldığı o yeşil gözlere son bir kez bakarak göçmüştür. ölürken bile sevdiği kadını düşünmek. ölümden korkmamak. yaşamını bir kişiye adamak..işte sadece buradaki samimiyet ve duygu yoğunluğu bile ölümsüz ve ulaşılmaz yapıyor bu adamı benim gözümde.
--- son kitabi okumayanlar bakmasin ---
kısacası benim için çok iyi bir serinin kuşkusuz, en azametli insanıdır snape..
--- son kitabi okumayanlar bakmasin ---
şimdi bir insan var ki; hayatı boyunca aşık olduğu tek kadının, istemeyerek de olsa bir yerde ölümüne neden olmuş. günahı kadar sevmediği james potter ve oğlundan kurtulup lily'yi eskiden olduğu gibi, tekrar kazanabilmek için en güvenilmeyecek insana, voldemort'a güvenmiş yaşamı boyunca yapabileceği en büyük hatayı yapmış. kısacası uğruna sonradan da olsa birçok şeyden vazgeçeceği kadın, oğlunu korumak uğruna kendini feda edince vicdan azaplarının en büyüğünü tatmış, voldemort'a içten içe kin gütmeye başlamış.
buraya kadar ''oh daha beter olsun inşallah'' diyenler olacaktır. ama adamımız daha sonraları pişman olmuş, voldemort'un attığı bu kazığı kabullenip pısık oturmamış, onunla o sıralarda boy ölçüşebilecek yegane kişi olan dumbledore'a gidip derdini anlatmış ve çok geç de olsa iyi tarafa geçmiş.
buradan sonra ''kendisi'' için asıl zor olan şeyi yapmak zorunda kalmış. nefret ettiği adamın, ama aynı zamanda aşık olduğu kadının çocuğunu korumak. tiksindiği ve babasının küçük bir kopyası olarak gördüğü harry'nin arkasını toplamak. ki dumbledore'dan, bu işi üstlendiğini kimseye söylememesi için söz istemesi harry'den ne kadar nefret ettiğini açıkça ortaya koyuyor.
ve 7 sene boyunca kimseye çaktırmadan en olmadık zamanlarda ve yerlerde çocuğa ve arkadaşlarına yardım ediyor adamımız. herkesin ondan nefret etmesine, arkasından olmadık şeyler söylemesine hiç aldırmıyor. ona göre önemli olan çocuğun yaşamasını sağlamak. böylece harry vakti gelince voldemort'u öldürüp lily'nin öcünü alabilecek.
tabi bunları yaparken de o keskin zekasını kullanıp voldemort'un ona güvenini hiç sarsmıyor. bu güven uğruna, yaptıkları plan doğrultusunda onun yaşamına yön veren dumbledore'u bile öldürüyor. bana göre oldukça beyinsiz olan harry bu olaydan sonra zaten nefret ettiği bu adamı öldürmeyi kafasına koyuyor. dumbledore'un ''snape'e güveniyorum'' demesine rağmen..
son kitapta ise gerçekler gün ışığına çıkıyor. kitaba harry'nin gözünden değil de tarafsız bakabilen her insanın hiç de zorlanmadan görebileceği o gerçekler. aslında bu yalnız prens; fedakarlığın ve sadakatin doruk noktalarında yaşamış, küçüklüğünden beri aşık olduğu insan için kimsenin yapmayacağı ya da yapamayacağı şeyleri göze almış ve bunun mükafatını da harry'nin kıçı kırık bir slytherin'in en cesur adamıydı cümlesiyle almıştır.
bana göre bunca haksızlığa rağmen ''gerçek aşk''ın nasıl bir şey olduğunu herkese göstermiş, ölürken de bir çok insanın hayatı boyunca unutamayacağı bir sahneye imzasını atmıştır bu kanca burunlu.
harry'den kendisine bakmasını isteyip, annesinden aldığı o yeşil gözlere son bir kez bakarak göçmüştür. ölürken bile sevdiği kadını düşünmek. ölümden korkmamak. yaşamını bir kişiye adamak..işte sadece buradaki samimiyet ve duygu yoğunluğu bile ölümsüz ve ulaşılmaz yapıyor bu adamı benim gözümde.
--- son kitabi okumayanlar bakmasin ---
kısacası benim için çok iyi bir serinin kuşkusuz, en azametli insanıdır snape..
ciddi ciddi biten seri. biten serinin son kitabı.
kitabın kapağını kapattıktan ve şöyle bir olanları düşündükten sonra insan kendisini bir boşlukta hissediyor böyle. acaip bir his. bir gün bitebileceği düşünülmemişti belki de. çok üzücü. derste öğretmen konuşurken gizli gizli matematik defterinini altından okunurdu bu. sınıftan atılmak göze alınırdı. bittikten sonra da arkadaşlarla oturulup üzerinde yorumlar yapılırdı saçma sapan teoriler yürütülürdü. 10 senedir büyük bir heyecanla kitapçılara koşmaktı. ''snape kötü değil layn!'' diye sevilen karakteri savunmaktı. küçük bir veletken arkadaşlığın ne demek olduğunu anlamaktı. gücün her şey olmadığını, sevginin ise çok gerekli olduğunu öğrenmekti. sona doğru ise kısmet, ''gerçek aşk''ın ne demek olduğunu öğrenmekmiş..
ama şimdi her şey bitti..
j.k. rowling öyle bir dünya yaratmış ki okuyucusuna, anlaşılan oradan kopup gerçek hayata dönmek oldukça zor olacak. aslında kim ister ki geri dönmek..
kitabın kapağını kapattıktan ve şöyle bir olanları düşündükten sonra insan kendisini bir boşlukta hissediyor böyle. acaip bir his. bir gün bitebileceği düşünülmemişti belki de. çok üzücü. derste öğretmen konuşurken gizli gizli matematik defterinini altından okunurdu bu. sınıftan atılmak göze alınırdı. bittikten sonra da arkadaşlarla oturulup üzerinde yorumlar yapılırdı saçma sapan teoriler yürütülürdü. 10 senedir büyük bir heyecanla kitapçılara koşmaktı. ''snape kötü değil layn!'' diye sevilen karakteri savunmaktı. küçük bir veletken arkadaşlığın ne demek olduğunu anlamaktı. gücün her şey olmadığını, sevginin ise çok gerekli olduğunu öğrenmekti. sona doğru ise kısmet, ''gerçek aşk''ın ne demek olduğunu öğrenmekmiş..
ama şimdi her şey bitti..
j.k. rowling öyle bir dünya yaratmış ki okuyucusuna, anlaşılan oradan kopup gerçek hayata dönmek oldukça zor olacak. aslında kim ister ki geri dönmek..
kediler gibi dört ayağının üzerine düşer mi acaba bu hayvan diye merak edip havaya fırlatmaya falan kalkmayın. bacakları kırılıyor zavallının. sonra üzülürsünüz ben manyak mıyım lan diye.
tatile çıkarken akrabaya veya komşuya bırakılan kuştur.tatilden dönülüp geri alındığında tepkisini ortaya koyup bir kaç gün gıkı çıkmaz.sonradan alışır eski bıcır bıcır öttüğü günlere geri döner.